İş ilanlarını görüntüleyin ve yeni işinize başvurun.
Hemen bizimle iletişime geçin.
PageGroup olarak hedefimiz dokunduğumuz hayatları değiştirmek.
Müşterilerimiz için en iyi yetenekleri buluyor, adayları hayallerindeki işe kavuşturuyoruz.
PageGroup olarak çalışanlarımızın potansiyelini gerçekleştirebileceği olanaklar yaratıyor, böylece dokunduğumuz hayatları değiştiriyoruz.
Avrupa’da yayılan dört fintech trendi, geleceğin istihdam fırsatlarında önemli bir değişime işaret ediyor. Geleceğin dijital ve nakitsiz toplumuna uyum sağlayabileceğiniz bir işe ve özelliklere sahip misiniz?
Blockchain, mobil cüzdan ve robo-uzmanlar gibi günümüzün yeni trendleri geleceğin esas teknolojileri olacak. Bu konuda öncülüğü ABD üstleniyor ancak Avrupa da fintech startup dünyasında etkili bir güç olma yolunda hızla ilerliyor. Avrupa genelinde yayılan bu dört fintech trendi, nakitsiz bir ekonominin ve beraberinde getireceği yeni iş fırsatlarının temelini oluşturacak:
Kullanıcıların, bir merkeze bağlı olmaksızın ağ içerisinde hızlıca işlem başlatıp onaylayabildikleri bir online dijital defter düşünün. Veriye ihtiyacı olan herkes, tarafsız bir blockchain sistemine geçerek hızlıca, nerede ve saat kaçta olursa olsun dilediği bilgiye online olarak erişebiliyor.
Uzmanlar uzun süredir blockchain sisteminin finans sektöründe bir devrim yaratacağını öngörüyor. Ancak bu teknoloji sadece finans alanında değil, veri alışverişi gerçekleşen herhangi bir sektörde de kullanılabilir. Örneğin Fransız Woleet şirketi, sahteciliğin önüne geçmek isteyen farmasotik şirketlerine blockchain hizmeti sunuyor.
“Büyük bankaların çoğunluğu, gelecekte startuplara karşı gelir kaybı yaşamamak için şimdiden blockchain teknolojisine yatırım yapıyor. Çünkü bu teknolojinin adaylar için talebi etkileyeceğine kesin gözüyle bakılıyor” sözleriyle açıklıyor Michael Page Avusturya direktörü Christop Trauttenberg.
Blockchain teknolojisinin; müşteri ilişkisi yöneticileri, varlık yönetimi danışmanları, finans ve hisse analistlerine olan mevcut talebi aşamalı olarak etkileyerek uyumluluk, regülasyon ve finans politikaları uzmanlarının yanı sıra muhasebe ve vergi profesyonellerine yönelik ihtiyacı da tetikleyeceği öngörülüyor.
Robo-uzmanlar hisse senedi ve tahvillerinizi sizin adınıza yöneten bir çeşit otomatik yatırım hizmetidir ve bu işi, bir müşteri ilişkileri yöneticisi ya da varlık yöneticisinin alacağı ücretin daha küçük bir kısmı karşılığında yapar. KPMG’nin bir süre önce açıkladığı rapora göre, robo-uzman platformlarının 2020 yılına kadar 2 trilyon euro değerinde varlık yöneteceği tahmin ediliyor. Almanya ve Avusturya’daki Scalable, İsviçre’deki Truewealth, Fransa’daki Yomoni ve Belçika’daki Easyvest gibi pek çok Avrupa şirketi bu hizmetleri şimdiden sunmaya başladı.
Özel bir bankada sizin için çalışan müşteri temsilcisi; akşam yemekleri ve yeni müşteri kazanımı gibi işleri karşılığında genelde 2.500’den 6.500 Euro’ya kadar harcama yapar. Bir robo-uzman ise aynı hizmeti, maliyetin çok daha düşük bir kısmı karşılığında sağlar. Üstelik herhangi bir zaman diliminde 7/24 aralıksız yanınızda olur ve herhangi bir duygusal ya da yersiz önyargı riski yoktur.
Bu sektörün büyümesiyle birlikte yeni istihdam alanlarının da ortaya çıkması bekleniyor. Yazılım mühendisleri, mobil ön ve arka uç geliştiricileri, davranış araştırma uzmanları ve hatta siber güvenlik profesyonellerine yönelik talep ciddi oranda artacak.
Bankacılık sektörü, onlinedan mobile geçmeye başladı. Intelling araştırmasına göre Avrupa Birliği’nde mobil cüzdan işlemleri önümüzdeki dört yıl içinde yüzde 61.8 oranında artacak. İsveç’in mobil ödemeler sistemi Swish, İskandinav ülkelerindeki tüm büyük bankalar tarafından kullanılıyor. Kwixo ve Buyster gibi startuplar Fransa’da müşterilerine benzer hizmetleri sunuyor. Üstelik Apple, Google ve Samsung gibi çok uluslu şirketler de bu teknolojiye yatırım yapıyor.
“Dijitalleşme çok önem verilen bir konu çünkü bankalar ciddi maliyet ve gelir baskısı altında” diye anlatıyor İsviçre’de Michael Page Bankacılık ve Finansal Hizmetler bölümünü kuran Stephan Surber; “Bu yüzden inovasyon odaklı fintech startupları büyümeye devam edecek. Bugün İsviçre’deki bazı fintech şirketleri, hizmetlerini bankacılık konusunda geri kalan gelişmekte olan pazarlara taşıyor. Bu yeni teknolojinin ortaya çıkmasıyla birlikte insanlar artık dağ başında bile cep telefonlarıyla ödeme yapabilecek.”.
Bu yeni teknolojiyle birlikte yazılım ve mobil uygulama geliştiricileri, deneyim tasarımcıları ve büyük veri analistleri gibi IT profesyonellerine yönelik istihdam arayışları artacak. Ancak Michael Page Belçika’da Satış ve Pazarlama bölümü başkanı olarak görev yapan Minh Truona’a göre diğer yandan farklı mesleki geçmişten gelen adaylara yönelik iş fırsatları da sürecek.
“Örneğin biz, dijital ödeme çözümleri geliştiren Worldline şirketi için pek çok adayın işe girişini gerçekleştirdik. Yakın gelecekte benzeri müşterilerimizin sayısının artacağına eminim” diyor Truong.
P2P olarak da tanımlanan peer-to-peer kredi işlemleri, kredi verenleri doğrudan başvuru sahipleriyle eşleştiriyor. Bu tür hizmetler sunan P2P kredi şirketleri tamamen online çalıştıkları için daha düşük masraflarla faaliyet yürütebiliyor ve bu şekilde sundukları hizmetin geleneksel finans kurumlarından daha ucuz olmasını sağlıyorlar. Cambridge Alternatif Finans Merkezi’nin açıkladığı bir araştırma sonuçlarına göre P2P kredi işlemleri için en büyük pazarlar Fransa, Almanya ve Hollanda; ardından Finlandiya, İspanya, Belçika ve İtalya geliyor.
Michael Page Türkiye'nin Bankacılık ve Finansal Hizmetler bölümü müdürü Melisa Baykal Demirel konuyla ilgili şunları söylüyor:
"Türkiye’de teknolojiyi kullanarak finansal hizmetler sektörünü geliştiren fintech şirketlerinin işlem hacmi yaklaşık 1 trilyon dolar. Yatırımcılar ve fonlar fintech şirketlerine yatırım yaparken, bu alandaki girişimlerin sayısı giderek artıyor. Türk bankacılık sektörü de dünya ile eş zamanlı olarak fintech şirektleri tarafından geliştirilen çözümleri müşterileri ile buluşturuyor. Ya kendi bünyelerinde benzer uygulamalar geliştiriyorlar ya da halihazırda hizmet veren şirketleri bünyelerine katma yoluna gidiyorlar. Ayrıca Sigortacılık sektörü de büyük bir değişimin içerisinde. Mobilden anlık yapılabilen sigortalar ile sigortacılık sektörü de Fintech odaklı olmaya başladı. Bu değişimlerin Türkiye’de yeni iş kolları ve istihdam alanları yaratacağını ön görürüyoruz.
KMPG’nin hazırladığı ‘The Pulse of Fintech’ raporu, 2017 için ümitli bir tablo çiziyor, raporun Türkiye için öngörüsü ise Fintech alanında yatırımların artacağı ve işlem hacminin 17 milyar Dolar’a çıkacağı yönünde.
Aynı zamanda Türkiye’nin 2016 durumuna da ‘The Pulse of Fintech’ raporunda yer veriliyor. Fintech işlem hacminin 2016 yılında 14,7 milyar dolar olduğu belirtilmiş. . Bankaların Fintech’lere ilgisinin ve yatırımların artmaya devam etmesi da bekleniyor. Ödeme hizmetleri ve bankacılık işlemlerine yoğunlaşan Fintech şirketlerinin, son dönemlerde yatırım, sigorta, finansman, kişisel finans yönetimi ve kurumsal finansman alanlarında da yatırımlara başladığı gözlemleniyor. 2017’de gerçekleşmesi beklenen yükselişe ‘Insurtech’ ve ‘Regtech’ alt sektörlerinin etkisi bulacağı da belirtiliyor.
‘The Pulse of Fintech’ raporunda Türkiye’de sektörün yükselişi şöyle özetlenmiş durumda:
FinTech trendleri roller kadar aday profillerini de etkiliyor.
Avrupa genelinde dört Fintech trendi işe alımın yüzünü değiştiriyor. Bu yeni dijital ve nakitsiz topluma ayak uyduracak doğru işe ve becerilere sahip misiniz? 1.Blockchain 2.Robo-danışmanlar 3.Mobil cüzdanlar 4.Peer-to-peer kredi
İşe alım ihtiyaçlarınızla ilgili olarak bizimle görüşmeyi ister misiniz?
En iyi iş tekliflerini internet sitemizde bulabilirsiniz.
Piyasa trendleri ve sektöre göre maaş hakkında önemli bilgiler