Perakendenin Geleceği

Perakende sektörü yeni bir çağa hazır

Perakende sektörü hız kesmeden parlamaya devam ediyor. $3,000 trilyon luk global değeri ile de cazibesi yükseliyor.  PageGroup, perakende sektörü ile ilgili araştırmalarına ve gözlemlerine ilişkin bilgilerini şöyle paylaşıyor; 2015 yılında perakende sektöründen The Hut Group, uluslararası yaygınlığı ve etkileyici e-ticaret kanalları ile ulaştığı başarı ve büyüme sayesinde Retail Week’in Birleşik Krallıkta hızla yükselen perakendecileri arasında en üst sıraya yerleşti. Bu yılın başlarında Retail Study, perakendenin gün geçtikçe daha da özelleştiğini gösterdi. Örneğin moda sektöründe yer alan perakendeciler, çevrimiçi kanallarla yarışabilmek için daima daha yüksek kalibrede müşteri arayışına girdiler. Özel uzman istihdam eden perakendeciler müşteri deneyimlerini geliştirerek, ürünlerine daha fazla değer katabiliyor.

Ofcom’un “Medya Kullanımı ve Davranışları 2015” raporuna göre, yetişkinler haftada yaklaşık 20 saat internet kullanıyorlar. Bu sayı 2005 yılında haftada sadece 10 saat idi. Son dönemde özellikle Çin’de e-ticaretin patlama yaşadığını söylemek mümkün. Perakende sektörünün yıllık iş hacminde her yıl %50’lik bir artış söz konusu. Yaptığımız her şeyde internete bağımlı kalacağımız aşikar. Bu yüzden dijital perakende stratejilerinin entegrasyonu büyük önem taşıyor.

Perakende sektörü, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını iyileştirebilmek için dijital seçeneklerden faydalanarak mağaza içi deneyimini geliştirmek için çalışıyor. Sanal deneme kabinleri ve önerilerde bulunan alışveriş uygulamalarının yanı sıra tara ve git sistemleri, perakendenin müşteri deneyimini teknoloji ile yükseltme çalışmalarına sadece bir iki örnek. Kontrolü tüketicinin eline vererek, kendi istedikleri şekilde mobil cihazlar üzerinden ürünlerini inceleme ve ödemeli evlere servis imkanı sağlamaları, perakende sektörünün  geleneksel yöntemlerle dijitali harmanlayarak müşteriyi cezbetmesi anlamına geliyor.

İş Hayatında Başarılı Olmak İçin Gereken Dijital Yetkinlikler

İnovasyon perakendeyi nasıl etkiler?

Gerçek deneyimler ile hızlı memnuniyetin bir araya getirilmesi, tüketici eğilimleri açısından oldukça etkili bir yöntem. Perakendeciler bu özellikleri hizmetleri arasına eklemeye devam ediyor. Örneğin mağaza içi kablosuz internet bağlantısı sunmaları, alışveriş yapanların  deneyimlerini ve beğendikleri ürünleri sosyal medya üzerinden paylaşmalarını, sitelerine daha detaylı incelemelerine olanak sağlıyor. Anketler yolu ile satış esnasında etkileşime geçmeleri de sağlanabiliyor.  Perakendeciler, mağazalarını sadece duvarları olan ürünleri için bir sunum alanı olarak düşünmekten vazgeçip, daha kişiselleştirilmiş bir deneyim sunma alternatifleri geliştirme yollarına yöneldikçe farklılaşıp, markalarını daha öne çıkarabilirler.

Mağazaların kablosuz internet bağlantılarını kullanan müşterilerini takip etmeleri yaygınlaşıyor.  Artık, alışveriş yapanlara, deneyimlerinin takibi ile kişiselleştirilmiş özel öneriler ve fırsatlar sunulabilir. Bu yolla mağazalar,  sizin markayı tekrar tercih eden bir müşteri olup olmadığınızı, mağaza içinde neler yaptığınızı, nerelerde dolaştığınızı ve ne kadar zaman harcadığınızı takip edebilir. Bu veriler de perakendecilerin, mağaza tasarımlarını, vitrinlerini düzenlemelerini iyileştirmek için kullanılabilir. Otomatize edilmiş ödeme sistemleri ve alışveriş önerileri de ufukta perakendeyi bekleyen yenilikler arasında. Bu yolla müşterinin istediği ürün stoklara yeniden girdiğinde bilgilendirilebilir ya da geçmiş alışverişleriniz doğrultusunda yeni öneriler müşterilerin dikkatine sunulabilir. Elde edilen bütün bu bilgiler ışığında, mağaza müşterinin 20 dakika önce incelediği ayakkabıyla ilgili kişiselleştirilmiş bir kampanyayı müşteriye sunabilir.

Bu yılın başlarında Salmon’un yayınladığı araştırma Birleşik Krallıktaki tüketicilerin yarısından fazlasının iki yıl içinde programlanmış ticarete hazır olacaklarını gösteriyor.  Bu tür bir programlama sayesinde bağlı cihazlar müşteri adına alışveriş yapabilecekler. Birleşik Krallıkta’ki tüketicilerin %49’u dijital teknolojinin alışveriş sürecini daha da hızlandırdığı görüşünde. Bu veriler de otomatize süreçler ile tüketicilerin perakendede yeni bir çağa hazır olduğunu gösteriyor.

Herkes mükemmel ürün beklentisi içinde. Fakat perakendeciler, perakende alanının artık sadece bir satış alanı olmadığının farkında. Markalarla kurulan duygusal bağlar onları daha güçlü hale getiriyor. Bu nedenle odak noktası satış rakamlarından çok, insanları marka elçilerine dönüştürmeye doğru kayıyor. Perakendenin geleceği, satış merkezlerinin tüketicilerin duygularına hitap eden yerlere dönüşeceğini gösteriyor. Örneğin Tokyo’da bir Adidas mağazasında koşu sonrası için ideal, kiralanabilir soyunma kabinleri ve duşlar yer alıyor.  Adeta perakendenin geleceğinin yattığı  satış mağazası ve müze karışımı bir alan yaratılmış.  

Global durumu merak ediyorsanız raporumuzu okuyabilirsiniz  here.

Perakende ile ilgili daha fazla bilgi için makalelerimize göz atın:

Perakende sektöründe yönetim gençleşiyor

Türkiye’de Perakende: Dönüşürken Büyümek

Perakende sektöründeki iş ilanlarımızı görmek için tıklayın.