İki kişi toplantı masasının başında oturuyor.

Kabul etmek gerek ki salgın 2020'de işgücü piyasasını değiştirdi ve bu küresel sağlık krizinin etkileri pek çok sektörde yıllarca hissedilmeye devam edecek.

İşsizliğin arttığı dönemlerde, iş ilanlarına yapılan başvurularda da buna paralel bir artış görülür.

 

 

Bu artışın akla getirdiği sorulardan biri de Türkiye'de aday çalışanların iş ilanlarına başvurmak için hangi yöntemlere başvurduğudur.

İlginç bir şekilde, işe alım danışmanlık firmalarının her gün iş arayan başvuru sahiplerinin %12,2'si için anahtar konumda olması, iş arayanlar için yeni bir iş bulmalarına yardımcı olacak bir uzmandan yardım almanın cazibesini göstermektedir. Adayların kısa listeye alınması, işgücü piyasası hakkında sahip oldukları bilgiler ve sektörlerde hangi becerilere rağbet olduğu konularında çalışan adaylarına sundukları yardım, işe alım danışmanlık firmalarına başvurmanın faydalarından bazılarıdır.

Bu bilgi, işe alım yöneticilerine iş ilanlarını duyurmak ve bir işe alım ortağıyla birlikte çalışmak için çabalarını nereye yönlendirmeleri gerektiğine dair fikir verebileceğinden önemlidir.

Adaylar bir iş ilanı yayınlandıktan kaç gün sonra ilgili pozisyona başvurmak için geç kaldığını düşünüyor?

Son anketimizde tespit ettiğimiz önemli istatistik bilgilerden biri de, insanların ne sıklıkta iş başvurusu yaptığıyla ve ne zaman bir iş ilanına başvurmak için geç kaldıklarını düşündükleriyle ilgili. Genel olarak, başvuru sahiplerinin %48,9'u LinkedIn'i her gün, %30,3'ü haftada birkaç kez, %7,3'ü ise haftada bir kullanıyor.

Bu istatistik, iş ilanının yayınlanma tarihini kontrol eden iş başvurusunda bulunanların oranına dair istatistikle örtüşmektedir. Türkiye'deki başvuru sahiplerinin %7,7'si ilan yayınlandıktan 2-3 gün sonra işe başvurmak için geç kaldığını düşündüğünü söylerken, ilan 5-10 gün yayında kaldıktan sonra başvurmak için geç kaldığını düşünenlerin oranı %14,7'dir.

Bununla birlikte, başvuru sahiplerinin %67,2'si 10 günden fazla bir süredir yayında olsa bile bir iş ilanına başvuracaklarını söylerken, görünüşe göre pozisyonun kalitesi iş bulmaya kararlı kişileri özgeçmişlerini göndermeye sevk etmektedir.

Zaman bakımından, Türkiye'deki adayların neredeyse yarısı başvurularını (%50,9) günün herhangi bir saatinde yapmaktadır. Başvuru sahiplerinin %17'si sabah, %11,7'si öğleden önce ve öğlende, %27,9'u ise akşamları başvuru yapmaktadır.

İş başvurusunda bulunanların uyguladığı yaklaşımlar: tüm iş ilanlarına mı yoksa sadece profillerine uygun olan ilanlara mı başvuruyorlar?

İş ilanlarına başvuru yaparken, Türkiye'deki adayların %64,4'ü beceri ve deneyimleriyle örtüşen pozisyonlara bakarken, yalnızca %3,8'i tüm ilanlara başvurmaktadır.

Peki bunun sebebi nedir? Anketten edinilen diğer istatistikler, günümüzde adayların özgeçmişlerdeki ve ön yazılarındaki anahtar kelimeler hakkında bilgi sahibi olduğunu ve %13,7'sinin özgeçmişini başvurduğu her pozisyona göre uyarladığını göstermektedir. Adayların %21,7'si özgeçmişini çoğu zaman, %23,5'i ise yalnızca bazen değiştirmektedir.

Anahtar kelimeler ve başvuru sahibi izleme sistemleri (ATS) hakkında bilgi sahibi olmaları, günümüzde iş arayanların özgeçmişlerini belirli bir pozisyon için uyarlamanın ardındaki nedenlerin farkında olduğunu göstermektedir.

Ancak bunu tam olarak ne amaçla yapıyorlar? Başvuru sahiplerinin %48,9’u bunun başvuruya değer kattığını bildiğini söylerken,%44,7’si ise bunu potansiyel işverenden yanıt alma oranını artırmak için yaptığını söylüyor. Başvuru sahiplerinin %38,3'ü başvurdukları pozisyonun kendileri için biçilmiş kaftan olduğunu düşündüklerinden özgeçmişi pozisyona uygun hale getirerek iş görüşmesi fırsatı elde etmek istiyor ve pozisyona uygun bir özgeçmişin bunu sağlayacağını biliyor.

İş başvurusunda bulunanların %39,1'i özgeçmişini belirli bir iş tanımına uyacak şekilde düzenlemesi, potansiyel olarak pek çok kişinin kendi iş alanlarında bir veya daha fazla görevi yerine getirme yeteneğini vurguluyor.

Ön yazı yollamak ya da yollamamak, işte bütün mesele bu

Türkiye'de iş başvurusunda bulunanlar başvuruda ön yazının öneminin oldukça farkında ya da en azından gönderdikleri her özgeçmişe bir ön yazı ekleyen %27,1'lik için durum böyle.

Başvuruda bulunanların %13,1'i başvurularına pozisyona özel bir ön yazı, %32,7'si ise bazen pozisyona özel bir ön yazı eklemektedir. Bununla birlikte, %22,1 gibi şaşırtıcı derecede büyük bir kesim yalnızca zorunlu olduğunda ön yazı göndermektedir. Bu durum adayların neden bir ön yazı eklediği sorusunu akla getiriyor.

Adayların %49,7’i bunu işi ne kadar istediklerini göstermek için yaptığını söylerken, %36,8’i işi anladıklarını göstermek için yaptığını belirtiyor. %40,3'ü tecrübelerini ilgi çekici bir şekilde anlatmak için başvurularına ön yazı eklerken, %14,2'si iş tanımındaki anahtar kelimeleri/ifadeleri eklemek için ön yazı gönderdiğini söylüyor. Bu durum ön yazının öneminin arttığını mı gösteriyor?

Ön yazı, adayın geçmişini ilgi çekici bir şekilde anlatmasına yardımcı olarak ve potansiyel işverenin anahtar kelimelerine uygunluğu sağlayarak başvurunun, iş başvurusu sürecinin belirli noktalarından geçmesine yardımcı olabilir.

İş tanımları yazma, ön yazı isteme veya işe alma sürecinin herhangi bir bölümü konusunda tavsiye istiyorsanız, Michael Page'in uzman işe alım danışmanları ekibi size yardım etmeye hazırdır. Bu formu kullanarak iletişime geçin veya burada bulunan bize ulaşın sayfamızdan size en yakın ofisimizi bulun.

Çalışan arayışında mısınız?

İşe alım ihtiyaçlarınızla ilgili olarak bizimle görüşmeyi ister misiniz?

Bizimle iletişime geçin

Maaş Anketleri

Piyasa trendleri ve sektöre göre maaş hakkında önemli bilgiler

Daha fazlasını keşfet