Bir grup insan kol kola durmuş, mutlu görünüyor.

PageGroup’un, Pazara Güven Endeksi araştırması Türkiye dahil Avrupa ülkeleri genelinde üç aylık periyotlarla yılda dört kez tekrarlanıyor. İş hayatının çalışanlar gözünden nabzını tutan araştırma sonuçları ülkelerin iç dinamiklerine ve alışkanlıklarına göre değişkenlik gösteriyor. Pazara Güven Endeksi Araştırması’nın 2017 yılı son çeyreğindeki sonuçları ilgi çekici noktalar içeriyor.

Kendini Güvende Hissetme:

Çalıştıkları işte kendini güvende hissetme oranı Türkiye’de %48 iken bu oranın araştırmaya dahil edilen diğer Avrupa ülkelerinde ortalaması ise %45’lerde seyrediyor.

Genel Çalışma Koşulları Memnuniyeti:

Türkiye’de çalışanların  %52 ile büyük bir çoğunluğu genel çalışma koşullarından memnun olduğunu dile getiriyor. Memnun olmayanların oranı ise %3. Araştırmaya katılan Avrupa ülkelerinin genel çalışma koşullarından memnuniyeti ise %46 iken memnun olmayanların oranı %6.

 Maaş Memnuniyeti:

Türkiye’den araştırmaya katılan adayların %36’sı maaşından memnun. Ona yakın bir oranla %28’I de maaşından memnun değil.  Araştırmaya katılan ülkeler genelinde adayların %35’I maaşından memnun. 

 Terfi Memnuniyeti:

Türkiye’den araştırmaya katılanların %33’ü terfi fırsatları konusunda memnuniyetsiz iken %10’u çok memnuniyetsiz olduğunu dile getiriyor. Araştırmaya dahil edilen Avrupa ülkelerinde ise %40’lık bir kesim terfi fırsatları konusunda memnuniyetsizlik yaşıyor. %18’I ise bu durumdan çok memnuniyetsiz olduğunu belirtiyor.  

 Hassas Sektörlerde çalışma tercihi:

Türkiye’de çalışanların %72’si bir sonraki kariyer adımlarında tütün, akol gibi hassas sektörlerde de çalışabileceklerini dile getiriyor. Bu konuda Araştırma’ da yer alan Avrupa ülkelerinin ortalaması ise %67. 

Ortaya çıkan bu enteresan veriler uzman gözüyle değerlendirildiğine sonuçların yalnızca ülke ve ekonomide yaşanan gelişmelerle değil aynı zamanda çalışanların profilleriyle de şekillendiği gözlemleniyor.

Düzenli olarak çalışanların piyasa ve ekonomi algısını değerlendiren Pazara Güven Endeksi Araştırmasında Türkiye’de iş piyasasına olumlu bakanların oranı 2016 başında yüzde 40 iken 2017 de yüzde 33 düştüğü gözlemleniyor. Enflasyonun yükselmesine dayalı olarak makroekonomik verilerle ilgili kaygılar bu düşüşün temel nedenleri arasında gösterilebilir. Piyasada yaşanan dalgalanmalara rağmen devam eden pozitif yaklaşım ancak Türkiye’de çalışma hayatının iç dinamikleri ile açıklanabiliyor.

Türkiye’de iş piyasasına olumlu bakışta 2016 yılına oranla yüzde 7 oranında  düşme görülse de yeni iş bulmaya yönelik umutlar hala yüksek. Özellikle nitelikli işlerde çalışanların işini kaybetme korkusu ise Avrupa’ya göre daha az.  Bu güven hissinin altında yatan temel nedenler ile çalışma kültürü ve ülke standartlarının doğru orantılı olduğu gözlemleniyor.

Türkiye’de duyguların ön planda olduğu yaşam biçimi iş dünyasında hem işveren hem çalışan açısından etkilerini gözle görülür bir şekilde ortaya koyuyor. Çalıştığı kurumu ailesi gibi gören, patronu ve çalışma arkadaşları ile güçlü bağlar kurabilmiş çalışanlar, alıştığı bu ortamdan kolaylıkla ayrılmak eğiliminde olmuyor. Avrupa’daki çalışanlar ise çalışma ortamlarını menfaatleri doğrultusunda, hiç düşünmeden değiştirebiliyor. Türkiye’de işten çıkmak travmatik bir olay olarak algılanırken, Avrupa’da işten çıkarılmak, çalışanı Türkiye’dekiler kadar sarsmayabiliyor. Çalışanlar Avrupa ülkelerinden işten ayrıldıklarında devlet tarafından sağlanan işsizlik haklarından hızlıca yararlanabiliyor. İşverenlerin çoğunluğu Türkiye’de çok zorunlu olmadıkça işten çıkarma yoluna gitmiyor. Çalışanda bunun bilinci ile işinde kendini güvende hissediyor. Öte yandan Türkiye’de işinden olanların en büyük destekçisi ise ailesi oluyor. İşsiz kalsa bile kendini güvende hissedebileceği desteği ailesinden görüyor. Ancak Avrupa’da işsiz kalanların ailelerinden aynı derecede destek gördüklerini söylemek pek mümkün değil.  

Diğer yandan, ülke nüfusuna oranlandığında Türkiye’de nitelikli çalışanların sayısı Avrupa ülkelerine göre daha az. Bu nedenle Avrupa’daki çalışanlara oranla işlerinden çıkarılmalarının daha zor olduğunu düşünüyorlar. İşlerinden kolay çıkarılamayacaklarını öngörüyorlar. Avrupa’da kurumsal yapıdaki firmalar Türkiye’ye göre daha fazla ve bu yapıdaki firmalar ise çalışanları en ufak bir sebeple işinden kolaylıkla çıkarabiliyor.  

Benzer şekilde Türkiye’de diğer Avrupa ülkelerine göre maaş ve terfi memnuniyeti de daha yüksek seyrediyor. Çalışma standartları beklentisi çoğunlukla temel ihtiyaçların karşılanması ile doğru orantılı oluyor. İyi bir maaş, ulaşım ve temel yan hakları temin etmiş bir çalışan daha farklı beklenti içinde olmaya yönelmiyor. O yüzden Avrupa ülkelerindeki çalışma saatlerinde esneklik, mobil çalışma sistemi gibi trendler ülkemizde yaygın olmadığından, bu trendlere dayalı beklentiler de daha yüksek olmuyor. Gözlemlenen şu ki; beklentiler yükseldikçe kolay memnun olma oranı düşüyor.

Türkiye’de iş dünyasının kendine özgü dinamikleri, çalışanların düşünce yapısı, güven ve memnuniyet hissini arttırıyor. Pazarda ve ekonomide yaşanan dalgalanmaların etkileri iş hayatında Avrupa’ya oranla daha hafif gözlemlenebiliyor. 

Bu makale Michael Page Direktörlerinden Fatih Cömert tarafından yazılmıştır.

İlginizi çekebilir:

Şirketiniz İçin En İyi Çalışanları Bulmak

Pazartesi’ni sendromsuz geçirmek için 6 yol

 

Çalışan arayışında mısınız?

İşe alım ihtiyaçlarınızla ilgili olarak bizimle görüşmeyi ister misiniz?

Bizimle iletişime geçin

İş mi arıyorsunuz?

En iyi iş tekliflerini internet sitemizde bulabilirsiniz.

Hemen başvurun

Maaş Anketleri

Piyasa trendleri ve sektöre göre maaş hakkında önemli bilgiler

Daha fazlasını keşfet